Kasap

Şarküteri

İnegöl Köfte

Kasap Köfte

kazanci
Kazancı Köyü

Bugün Kazancı köyünün kurulduğu alan Bizans döneminde Prusias ve Ankyra isimli şehirleri birbirine bağlanan tarihi ve stratejik bir yol olan İpekyolu üzerinde bulunuyordu ve o tarihlerlerden kalma su kuyusu ve mermer lahti halen köyün çayır alanı ismiyle adlandırılan meydanında görülebilmekte ayrıca Bizanslıların bu bölgede üzüm bağları olup şarap üretimi yaptığı da tarihsel kayıtlar ve saha araştırmalarından bilinmektedir.

Daha sonrasında 1299 yılında Turgutalp İnegöl’ü ve etrafını feth etmesi ile Kazancı bölgesi Osmanlı ile Kestel tekfuru arasında Bizans ve Osmanlı’nın sınırını belirleyen tampon bölge görevi görüyor ve 1303 Dimbos (Erdoğan köy) muharebesi ile bölge tamamen Osmanlı hakimiyetine giriyor. Osmanlı döneminde Kazancı bölgesi her hangi bir yerleşim ve ikamet yeri olmuyor.

Diğer bir önemli konu ise Kazancı ismi bölgeye ne zaman ve kimler tarafından verildiği bilinmemekle birlikte köyümüzün batısında bulunan ve bir Osmanlı ilk dönem yerleşim yeri olan ve dönemin alimlerinden Çiçek dede tarafından kurulan Aksu köyünün girişindeki Kazancı sırtında ki tarlalara Osmanlı tahrir defterlerinde “Kazancı Bayırı Mevkisi” yazıldığı görülmektedir. Yani Osmanlı döneminde bölgeye Kazancı Bayırı denildiği net bir şekilde anlaşılmaktadır. 1850 li yılların başından itibaren Sultan Abdülmecid zamanında Kazancı bayırına yolun emniyeti ve denetimi için Asakir-i Zaptiye (Jandarma) karakolu ve hemen altına da at ahırı yaptırılıyor. Bu karakol binası cumhuriyetin başlarında 1938 de tekrardan inşa edilerek askeri personele 1973 yılına kadar (yolun yeni güzergahına taşınmasına kadar) hizmet veriyor. Şu an da ise muhtarlık binası olarak kullanılıyor.

1878 yılında dedelerimizin yaşadığı Bosna toprakları Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna kaldığı ve Osmanlı İmparatorluğu da Bosna'dan çekildiği için Bosna'dan gelen 40 hane nüfusa sahip dedelerimiz Bursa İnegöl yolu üzerinde bulunan Kazancı Asakir-i Zaptiye Karakolunun bulunduğu bölgeye Osmanlı Devlet-i Aliyye’si tarafından yerleştiriliyor. Göç eden dedelerimizin geçimini sağlamaları için her bir hane başına Osmanlı Devleti tarafından 10 dönüm arazi veriliyor tarım ve hayvancılık ile geçinebilmeleri sağlanıyor.

Köy 1920 yılında Yunanlılar tarafından işgal edilince köyümüz 2 yıl cephe içinde kalıyor. Ve cephe içinde olduğu için Bursa’ya ve diğer illere göç etmek zorunda kalınıyor. Ayrıca karakolun olduğu alan stratejik önemi hasebiyle düşman tarafından bir üst komuta merkezi olarak kullanılıyor ve bölge İnegöle hakim bir tepe olduğu için Yunan askerleri tarafından İnegöl’e gece gündüz ağır top atışları yapılıp sürekli dövülüyor. En Çetin savaşların yaşandığı bir bölge olarak tarihi kaynaklara geçen bölgede hala ormanların içinde Yunan askerlerinin kazdığı siperlerin izlerini ve yerlerini görmek mümkün 1922 yılında Yunan işgali sona erdiğinde köye geri dönen ailelerden otuzu köyün yıkılıp talan edildiğini görünce yerleşmekten vazgeçiyorlar. Geri kalan 10 hane ise köyü yeniden inşa ederek yaşamı tekrar canlandırıyor.

Takvim yaprakları 1952 şubat ayını gösterirken Türkiye’nin NATO’ya girmesi ile birlikte savaş uçaklarına ikmal için NATO uluslararası petrol boru hattı da Kazancı’dan geçmiş ve halen de aktif olarak bu hat kullanılmaktadır. 1973 yılında Kazancı’dan geçen yol güzergahı şu an ki güncel yerine geçiyor ve Kazancı yolu eski yol olarak kalıyor. 1921 ve 1980 tarihleri arası sadece 10 hane Kazancı’da yaşamış olup, 1980 lerden sonra bir kaç villa yapılmıştır.

Özellikle 1999 depremi sonrası yapılan zemin etüdü araştırmalarında Kazancı’nın sağlam toprak zemini, doğal güzellikleri, ulaşım kolaylığı ve Uludağ’ın eteklerinde bir sayfiye yeri olması nedeniye özelikle İnegöl’den gelen maddi durumu iyi ailelerin villa yapması ile ünü artmış olup halen bazı villaların ve sitelerin yapımı devam etmektedir. Şu an köyümüz 150 villaya ev sahipliği yapmaktadır ve genellikle yaz aylarında daha çok ikamet edilmektedir. Bizim de içinde bulunduğumuz dört hane köyün yerlisi ve bu dört hane köy kurulduğundan bugüne sürekli Kazancı’da oturan tek yerlilerdir.

2006 yılında DSİ köyümüzün eski mera alanına baraj yapmış ve halen faal olarak kullanılmaktadır. Köyümüzün doğu kısmının suyu İnegöl tarafından Karadenize, Batı kısmının suyu Bursa tarafından Marmara denizine dökülmektedir. Ayrıca Kazancı’da tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan tek bir hane bulunmayıp tamamen turizme dayalı faaliyetler yürütülmektedir.

Muhtarın Yeri 1904 yılında köye Bosna'nın başkenti Saraybosna'dan göç eden Tanoviç sülalesinden Ömer Turan'ın torunu olan ve 1994 yılında köye Muhtar olarak seçilen Yakup Fidan tarafından köyün tanıtımı, rağbet görmesi, gelişip kalkınabilmesi için 1995 yılında 15m2'lik bir büfede tost, bisküvi ve çay satarak açılan Muhtarın Yeri, Kazancı'nın ve üzerinde bulunduğu eski İnegöl Bursa yolunun ilk ve en eski işletmesidir. Belki de en önemlisi tüm bu hatıraların en güzel şahidi ve tanığıdır.

kasap
kasap